Boşanma Sebepleri
Evlilik birliği çeşitli sebeplerden ötürü eşler için çekilmez hale gelebilmektedir. Bu noktada eşler evliliği sonlandırmak, boşanma davası açmak yoluna gitmektedirler. Eşler boşanmaya karar verdiklerinde akıllarına ilk olarak boşanma davası nasıl açılır? Sorusu gelmektedir.
Boşanma davası açabilmek için ya tarafların bu konuda anlaşmaları ve bu kapsamda anlaşmalı boşanma davası açmaları ya da kanunda sayılan boşanma sebeplerinden birinin geçekleşmiş olması gerekmektedir. İşte bu noktada kanunun hangi hallerde boşanma davası açabileceğine ilişkin düzenlemeleri büyük önem arz etmektedir.
Kanunda boşanma sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nda sayılan boşanma sebepleri şunlardır:
- Zina
- Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış
- Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
- Terk
- Akıl hastalığı
- Evlilik birliğinin sarsılması
Kanunda sayılan bu sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde eşler artık boşanma davası açabileceklerdir. Bu sebepleri ayrıntılarıyla açıklayacak olursak:
- Zina: Eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir. Ancak, affeden tarafın dava hakkı bulunmamaktadır. Davaya hakkı olan eş, bu durumu öğrenmesinden itibaren altı ay ve her halde zina eyleminden itibaren beş yıl içerisinde dava açmalıdır. Bu süre içerisinde dava açılmamışsa dava hakkı düşer.
- Hayata Kast, Pek Kötü ya da Onur Kırıcı Davranış: Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Dava hakkı olan kişinin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
- Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme: Evlilik birliği içerisinde bulunan eşlerden biri kendini küçük düşürücü bir suç işlerse ya da haysiyeti olmayan bir yaşam sürerse, diğer eşten birlikte yaşaması beklenemez. Bu durumda kalan eşin her zaman boşanma davası açma hakkı saklıdır.
- Terk: Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan sorumluluklarını yerine getirmemek için diğerini terk ederse veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmezse bu durum ayrılık olarak tanımlanır. Ayrılık süreci altı ayı geçmiş ve hala durumunu korumakta ise talep üzerine hakim ya da noter, terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında ihtarda bulunur. İhtar ilan yoluyla da yapılmaktadır. İhtardan sonra iki ay geçmedikçe boşanma davası açılamaz. İhtar sonuçsuz kalmışsa terk edilen eş boşanma davası açabilir. Eşlerden biri diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlamış ve hakkı olmamasına rağmen konuta dönmesini engellemiş ise de terk etmiş sayılır.
- Akıl Hastalığı: Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilme koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
- Evlilik Birliğinin Sarsılması: Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu durumda, dava açan tarafın kusuru daha fazla ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı bulunmaktadır. Ayrıca bu itiraz hakkı, davalının hakkını kötüye kullanması niteliğindeyse ve evlilik birliğini devam etse bile davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa, boşanmaya karar verilebilir. Evliliğin asgari 1 yıl sürmesi şartı ile eşlerin birlikte mahkemeye başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi durumunda evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış davanın reddine karar verilmiş olabilir. Ret kararının kesinleştiği tarihten üç yıl geçtikten sonra her ne sebeple olursa olsun eşler yeniden ortak hayat kuramamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır. Üç yıl sonunda eşlerden birinin istemi üzerine hakim boşanmaya karar verir.
Yukarıda sayılan sebeplerin eşlerden biri tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde diğer eş lehine hüküm tesis edilmesi için bir boşanma avukatı desteği almalıdır. Zira boşanma davaları bünyesinde nafakaya, velayete, mal varlığına ilişkin de sonuçlar barındıracağından bir uzman desteği almak lehine hüküm tesis edilmesini isteyen taraf için son derece mühimdir.
Boşanma avukatı ücreti alt sınırı her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenmektedir. Bu kapsamda 2022 yılı için ücretin alt sınırı 9.200 TL olarak belirlenmiştir.